31 Ağustos 2008 Pazar

Tatil dönüşü

Dün Ayvalık sarımsaklı plajında kendimi şezlonga bağlayıp geri dönmeyi reddettim. Dönmemek için binlerce bahane buldum Deniz tüm bahanelerimi çok haklı buldu ama kös kös susurluk üzerinden Bandırma feribotuna bindik.
Bu sabah gözümü açtığım gibi kendimi Bauhausta yer parkesi seçerken buldum. Burnuma hala deniz yağı kokusu gelirken halim pek acıklıydı. Yarın işe gidip öğlen olmadan gerçek hayata dönüş yaparım.

Bu sene rotamız Bozcaada - Midilli - Ayvalık'tı. Denizle ikimiz son dakika ayarlamaları ile kendimizi yollara vurduk. Bozcaada her zaman ki gibi süperdi. Daha kalabalıktı sanırım artık iyice keşfedildi. Keyifli yemekler yedik, buz gibi denize girdik, Polente'de şen kahkahalar attık :)
Midilli'de Yunanlıların taklit yeteneğine şaştık, politik planlar yaptık, kiraladığımız fiyat puntomuz ile 8 çizilen virajlarda, daracık sokaklarda teklemeden dolaştık, bizim denizimizin daha güzel olduğunu anladık ve tatili Ayvalık'ın muhteşem denizinde istemeye istemeye bitirdik.
Bu tatilde tek eksiğimiz Melis'ti. O olmadan organize olma sorunumuz var da :):)

Bu yazı resimsiz olsun, ilerde ekleme yaparım hem de gidilecek görülecek yerleri yazarım.

Yarın Ramazan başlıyor. Kalabalık sofralar, miss gibi çorbalar, sımsıcak pideler, uyku arası yemekler demek. Benim için her ramazan çocukluğa yapılan bir yolculuk gibi. İftar sonrası tatlı turlarına çıkmak, sahurda üst kata veya alt kata gitmek ve bol bol güllaç yemek istiyorum.
Bir de bayram tatiline kadar gün sayıyorum. Yine yolcuyum da ...

20 Ağustos 2008 Çarşamba

değişimler, pratik bilgiler ve bavullar

Elimde yapılacaklar listesi tabanı yanan ayılar gibi koşturmalı bir hafta geçiriyorum. Planlar sürekli değişiyor ve değişimleri sevmeyen ben garip bir rahatım. İyi birşey mi bu?
Tatil planları değişiyor, ustalar değişiyor, ev değişiyor ve benim huzurum aynı kalıyor. Sevdim bu yeni hali.
Bu sabah elektrik ve sular idaresine gittim ve işlerim ışık hızıyla hal oldu. Türkiye'de herşey kötüye gitmiyor en azından bunu görmek umut verici. Sular idaresinin önünde herkes havaya bakıyordu. Leylekler gelmişler. Geçen gün iş yerindeyken görmüştüm bu sefer sular idaresinde.
Neye alamet acaba :)

Şimdi ihtiyacı olanlara pratik bilgiler geliyor. Çünkü ben kaç gündür internette bu bilgileri elde edemedim.

Erenköy Civarında oturanlar için elektrik İdaresi yani Ayedaş Atatürk Caddesindeki Starbucks'ın karşı sokağında.Araba ile giriş Mc Donalds'dan bir önceki sokaktan. Sözleşme yenileme için Elektrik sayaç no'su ev sahipleri için tapu fotokopisi, kiracılar için kontrat fotokopisi ve kimlik fotokopisi isteniyor. Kimlik ve vergi numaralarınızda yanınızda bulunmalı. Sözleşme ücreti 38,5 YTL.

Sular İdaresi yani ISKI Kadıköyde Deniz otobüslerinin biraz ilersinde. Sözleşme için ev sahipleri tapu fotokopisi, kiracılar kontrat fotokopisi ve kimlik fotokopisi götürmeleri gerekyor. Sayaç numarasını verirseniz tüm bilgiler çıkıyor.Eğer daireye ait eski bir su faturası götürürseniz daha kolay ulaşılıyor bilgilere. Sözleşme ücreti ve teminat 112,5 YTL. Sözleşme iptalinde bu para geri alınıyor.
Eğer başka birisi bu işleri sizin adınıza yapacaksa mutlaka Noterden vekalet isteniyor.

Şimdilik benden bu kadar. Yapılacaklar listeme bir kaç çizik atmaya ve bavul hazırlamaya gidiyorum.

Görüşmek Üzere

15 Ağustos 2008 Cuma

Komediler devri

Biliyor musunuz 2 erkek arkadaş evli yada bekar fark etmez hadi şöyle bir tatile çıkalım deseler, otelde yer de bulsalar rezervasyon yaptıramıyorlar. Özellikle Alanya bölgesindeki otellerin bir çoğu erkek erkeğe tatile çıkanlara rezervasyon yapmıyor.
Otelleri bu kararı almaya zorlayanları az çok tahmin edebiliyorum ama yine de bu yasak fazla değil mi? Erkek erkeğe tatile çıkanlara direkt sapık muammelesi yapmak. Yanında karısı olup rahatsız edici olanlar yok mu?
Bu konuyu çözmenin en kısa yolu tur şirketi çalışanlarını ayarlamak. Böylece yasak anında kalkıyor. Güzelce rezervasyonlar yapılıyor.
Ya da rus kızlara hiç bakmayacağım,onlarla hiç işim olmaz zaten benim sevgilim var bütün gün elimde telefon onu arayacağım sözleri vermeniz gerekiyor.
Kadın başına tatile çıkma özgürlüğü olanların en azından böyle kısıtlamaları yok. Bazı kadınlar erkeklerden daha özgürdür. Bu tip kadınların soyları tükenmezse tabii :):):)

Bu aralar canım yazmak istemiyor, gazete televizyon hiç istemiyor. Bu olanları sevmiyorum. İnsanların yok yere ölmesi sinirimi bozuyor. Bu süreç bitecek mi? Yoksa bu olanlarda alışkanlıklarımız haline mi gelecek. Normal diyip geçecek miyiz? En çok bundan korkuyorum.

Kısa bir ara . Tatile çıkıp, yenilenip, umut dolup, dinlenip, tadilatı bitirip geleceğim...

Hoşça kalın...

11 Ağustos 2008 Pazartesi

Planlar Planlar Planlar

Bu aralar o kadar çok tatili özledim ki. Aralıktaki bayram dahil olmak üzere tüm bayram ve tatillere rezervasyonları yaptırdım. Şimdi sırasıyla gün sayıyorum. Deniz tatili, gezme tatili, çok uzaklara gezme tatillerine.
Aralara tadilat ve taşınma yerleşecek, heyecanla kırmızı mutfağı bekliyorum, çizimler geldi bile.
Dün gece Denizle buluştuğumuzda burundan burundan gelen ağrı migrene dönüşüp gece beni yerden yere vurdu. Şimdi migren sonrası enerjinin keyfini çıkartıyorum. Bu enerji ile gelecek seneyi bile planlayacak gibiyim.
Az bir zaman sonra kafamı serin sulara sokuyor olacağım. O zamana kadar yapacak çok şey var.
çalışmak, derlenmek toparlanmak lazım...

7 Ağustos 2008 Perşembe

Bir buluşma, 1 kilo ve çokça tatili bekleme

Dün gece bol kahkahalı, süper sohbetli harika bir gece geçirdim. Şebnem ve Tanya'nın geleneksel House Cafe çarşambalarından birine sonunda gidebildim. Uzun zamandır planlıyorduk biz bunu.
Zır zır bütün hayatını yazınca buralara ilk tanışma ilk tanışma gibi olmuyor. Mutfağından sapığına karşındakiler herşeyini bilince sohbet daha da derinleşiyor. Etrafın şaşkın bakışlarına aldırmadan kahkahalar attık arada biz de etrafa şaşkın bakışlar fırlattık. Kısacası harika bir gece geçirdik.
Şebnem !! Zeya bunu çok çok sevdi :):) Tanya ben size bayıldım. Bloglardan düğünden eğelenceye herşeyi takip edip sonra herşeyin sahiden olduğunu görmek çok keyifliydi. Yine buluşalım eşli dostlu ama bu sefer garsona tembihte bulunmayalım sıralayalım şişeleri :):)

Keyifli akşamın ardından sabah diyetisyene gittim. 1 kilo gitmiş bile hem de 600 gr'ı yağdan. Sevinçli sevinçli geldim işe. Tatile kadar bikini diyetine devam. Son 2 hafta...

Yine kafamda bir sürü proje dolaşıyor. Çook çalışmam lazım çooook :)

5 Ağustos 2008 Salı

Hafta Sonu Notları ve planlar planlar

Gezmekten ve araştırmaktan yazmaya vakit bulamadığım bir hafta sonu geçti.
Cuma akşamı kızkıza cadde keyfi yapacakken Deniz'in kışkırtmaları ve biletleri sayesinde kendimizi 40 derece Kenan Doğulu partisinde bulduk. Üniversite yıllarını andık ne çok zaman geçmiş dedik. İçimdeki huzur dengesine bakınca ben iyi ki geçmiş dedim o ayrı.
Cumartesi sabahı bütün gece ayakta eller havaya gecelerin benim için artık geç olduğunu düşünerek uyandım. 1 çift patates göz, boru gibi bir ses ve ağrayan ayaklarla işe gidip öğrenci görüşmelerine girdim. Gariptir ki diyet nedeniyle bir yudum alkol almasamda sanki şişeleri devirmiş gibiydim.
Bu hal bizi durdurmadı Denizle başladığımız alışveriş turu Melis ve Oya abla'nın katılımıyla büyüdü. Kabinlerde giydik çıkardık, onu al bunu alma tavsiyeleri yaptık, melekli kolye aradık derken saatler geçti.Akşam üstü bir kafede bir sürü plan yaptık. İşe dair, geleceğe dair, tatillere dair.
Pazar günü dekorasyon dergileri arasında geçti. Ben son 5 senedir sanırım bugünleri düşünüp dekorasyon dergileri biriktirirdim. Hepsi ortaya döküldü. Ölçüler alındı. Sanal yerleştirmeler yapıldı. Ben gözümü kapatınca evin yeni halini görmeye başladım. Umarım herşey kolayca halolur.
Dün akşamda Denizle tatil toplantısı yaptık. Bozcaada planını yaptık sonrasını rüzgara bırakmaya karar verdik. Nereye eserse diye. Kafamı soğuk suya sokup dağlara bakarak yüzmek istiyorum
artık tatil başlasın...