23 Şubat 2008 Cumartesi

Eski Yazı Günü: Tek taşımı kendim almadım.

Blog tembeli oldum bu aralar. Hafta içi nasıl geçti anlamadım. Birden Cumartesi pırıl pırıl geliverdi. Eski yazı ararken birden bunu buldum.Neredeyse 2 sene önce yazılmış.
Nisan'da Van gezisi var yine güneşe doğru gideceğiz hem de bu sefer daha kalabalık. Gönderilen kitaplar bir sürü oldu. Bu hafta içi ilk gönderiyi yapacağız. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Zaten ayrı bir yazı konusu olacak bu.
Eski yazımı okuyunc aİngilizce dersi verdiğim günleri ve öğrencilerimi çok özlediğimi fark ettim. Keşke vaktim olsa yeniden başlasak.
Bir de ben bu yazıyı yazdığımda hamile olduğu için Corana'ya pek özenen Ebru'ya ithaf ediliyor.
Artık bir Corona partisi patlatabiliriz Miray büyüdü artık :):)

İşte eski yazım :)

6/5/2006 - Tek taşımı kendim almadım
Sağ eller havaya
pırlantalar buraya...

Ben tek taşımı kendim almadım.Ama eski kafa da devam etseydim alırdım hem de istemiyorum pilav yapmak diye bağıra bağıra.
Bayılıyorum bu Nil Karaibrahimgile. Değişik bir enerjisi var Gözlerinden fışkırıyor. Eteklerini seviyorum bir de özellikle selo pabucu yarım reklamında giydiğini.
Ne renkli biri, şarkıları da öyle. Uzun zamandır CD almamıştım.Kazaa sağ olsun ne istesem indiriyordum. Yasal değil biliyorum ama ne yapayım.Dün Nil'in CD'sini aldım.
Şimdi bir yandan CD'yi dinliyorum bir yandan Corona'mı yudumluyorum.
Ayy pek bir havalı oldu cümlenin Corona kısmı...
Hafta sonunun tam ortası yarın kocaman bir tatil günü pek bir mutluyum. Hem de sebepsiz bir mutluluk aman nazar değmesin.
Bu arada saçlarımı biraz kısa kestirip kontrol altına alamadığımı yazmıştım. Bugün ufak öğrencilerimden biri öğretmenim saçlarınızı kestirmişsiniz cadı gibi olmuşsunuz dedi.Hem de iltifat gibi söyledi ne bu şimdi...Cadı saçlarım biraz jöleyle yatıştılar bugün.Zaten benim huzur seviyemle saçlarımın kabarıklığı arasında bir bağlantı var.Ne zaman ki herşey güllük gülistanlık saçlarım kuaförden çıkmış gibi ...Hep öyle olmuyor tabi.
Şu toplantılar falan bitince iş bakımından rahatladım. Yoğunluk devam ama en azından kafam daha rahat.
Bu ay sonunda annemlerle Türkiye'nin doğusuna doğru bir tura çıkıyoruz. Erzurum, Kars,Iğdır ve Nahçivan. Erzurum ve Kars'ı daha önceden gördüm ama Iğdır'a ilk defa gideceğim.Iğdır'ın benim için yeri çok özel. Iğdır yumuşak iklimi nedeniyle Akdeniz'den alınan bir gelin gibidir diye okumuştum bir yerlerde.Ben tek taşımı kendim almadım.Artık Iğdır'a gidip tek taşımı alanın şehrini görmenin zamanı geldi.
Mutluluğun tatille bir ilgisi mutlaka olmalı...

http://zeya.blogcu.com/546591/

8 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

bu yazını hatırladım. Keşke o zaman tanışsaymışız, biz Zuz la o geziye de gelirdik:)). Ben seni tanıdığımdan beri , huzurlusun demek ki, hiç saçlarını kabarık görmedim. Evet evet tatil demek huzur demek , ben şimdiden yaz tatili hayali kuruyorum. Hadi iki saat sonra görüşmek üzere.Öptüm

zeya dedi ki...

Lale abla remington saç şekillendiriciyi keşfettiğimden beri huzur içinde hayatım :):):)
Görüşürüz birazdan :)

uygarimizlahayat dedi ki...

Bu çocuklardan korkulur, en son söylenecek sözü en başta söylüyorlar yaa bayılıyorum :))) Zeyacım en iyisi sen seni aşacak şeylere özenme, mesela saçlarının dümdüz olupta, babaannene özendiğin ve kıvırcık olduğun gibi :))) Bende bugün saçlarımı kestirmek istiyorum, kontrolden çıktılar, öpüyorum canım seni, iyi haftasonları...

Goksu dedi ki...

Su Cadi isien cok guldum:)Superler gercekten de ...Benim Omer'de , herkesin ortasinda havuza girmeden , Teyzeeeeeee kilo vermissssiiiiin diye bagirmisti:))

Dogudan gelen gunesin bu bahari sana daha da cok guzellik getirmesi dilegimle:)

Moonish (moonsun) dedi ki...

Ben de asik olmasaydim tek tasimi kendim alacak olanlardandim:))
Eski yazi gununu ben cok sevdim bu arada :)) Sevgiler Zeyam'a :))

Cocukla Cocuk dedi ki...

çocuklar ne kadar saf temiz değil mi..çok güldüm iltifatına:))bu arada nil in giydiği son eteği gördün mü belinde eller olan...sevgilerimizle:))

carpediem dedi ki...

herkes birilerine özenir,saçı kıvırcık olan ,düz olana
pırasa gibi saçı olan kıvırcık olana...
nasreddin hoca hesabı dalgalı saça ne buyrulur...
neyse ki hepsinin çaresi var artık zeyacım...
yolun açık olsun canım...

zeya dedi ki...

Sevgili Uğurböceğimeafiyetle;
Saçlarını kestirmeden önce iyi düşün :) Pişman olma ...

Sevgili Nalan;
Çocukların şak diye söyleme olayını bende çok seviyorum. Cumartei kulaklarını çınlattık bol bol.

Sevgili Moonsun;
Sen de katıl eski yazı gününe o zaman :):) Aşk olmasa zaten herşey farklı olurdu ama çok eksik olurdu :):)

Sevgili Çocukla çocuk;
Eteği görmedim hemen bir googledan aratayım :):)

Sevgili Beyaz gelincik;
Haklısın elinde olanın kıymetini bilemk lazım. Sevgileer